Hasankeyf

Diclenin kıyısında, zamanında medreseler, rasathane, darüşşifa ve diğer eğitim kurumlarıyla bölgenin ilim ve kültür merkezi olan Hasankeyf, ulaşım yolları ve ticaret merkezlerinin yer değiştirmesiyle günümüzde önemini yitirmiştir.

İlçe, sahip olduğu zengin tarihsel yapılar nedeniyle 1981 yılında bütünüyle sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. GAP projesi kapsamında bulunan Ilısu Barajı nedeniyle bu tarihsel yapılar bütünüyle sular altında kalacaktır.Bu konuda çalışmalar Kültür Bakanlığı ve DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

Tarihçe:Hasankeyf'in ne zaman kurulduğu tam olarak bilinememektedir.Şehrin jeopolitik yapısı çok eski bir yerleşim merkezi olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir.Bugün bile zaman zaman bazıları mesken olarak kullanılan çok sayıdaki mağaralar, insanların çok eski çağlarda burada yerleştiklerini göstermektedir.

Mevcut bilgilere göre,Hasankeyf kalesinin kurulması,MS. 4'üncü yüzyıla rastlamaktadır.Bu yüzyıl ortalarında, Diyarbakır çevresini ele geçiren Bizans İmparatoru Konstantinos, bölgeyi korumak amacıyla iki sınır kalesi inşa ettirmiştir.Bu iki kaleden birisi Hasankeyf Kalesidir.

Kale,Sasanilere karşı siyasi bir önem kazanınca, daha sağlam bir şekilde yeniden tahkim edilmiştir.Hasankeyf, MS. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilmiştir.Bu tarihten sonra;Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ye Osmanlılar hakimiyet kurmuşlardır.Hasankeyf en parlak dönemini Artuklular döneminde yaşamıştır.Merkezde bu dönemden kalan pek çok tarihi eser mevcuttur. 

İklim: Bölgeye hayat veren Dicle Nehri, yörenin iklimini de etkilemektedir.Nehir kış aylarının ılıman geçmesini sağlamaktadır. Ortalama sıcaklık 25° C olup en yüksek ortalama ısı 40-43° C, en düşük ortalama ısı 6-8° C arasında değişmektedir.